- Yazan, Emma Vardy ve Samantha Granville
- Unvan, BBC News, Los Angeles ve New York
Bir zamanlar Sean “Diddy” Combs tarafından verilen partilere davet edilmek, eğlence sektörünün en çok aranan şeylerinden biriydi.
Ünlü rapçinin misafirleri arasında Justin Bieber, Mariah Carey, Paris Hilton, Jennifer Lopez, Jay-Z ve Beyoncé gibi ünlüler vardı.
Puff Diddy olarak da bilinen sanatçının kariyerinin doruk noktasında basın işlerini yürüten Rob Shuter, BBC’ye verdiği özel demeçte, “Diddy sana göz kırpıp VIP kısma çağırdığında çok keyifli bir gece geçireceğini bilirdin” diye konuştu.
Combs’un çöküşü oldukça hızlı geldi.
Şu an kendisine insan kaçakçılığı, şantaj, tecavüz, saldırı ve cinsel gasp gibi suçlamalar yöneltiliyor.
Bir avukat, P Diddy tarafından istismar edildiğini iddia eden yüzden fazla kurbanı temsil ettiğini söyledi.
New York’un Harlem mahallesinden çıkan rap sanatçısıysa tüm suçlamaları ve iddiaları reddediyor.
BBC’ye konuşan Combs’un sözcüsü de tüm iddiaları reddetti ve “Güçlü, sağlıklı ve disiplinli durumda. Ailesinin, hukuk ekibinin ve hakikatin sarsılmaz desteğiyle kendini korumakta tamamen kararlı” diye konuştu.
Şu an bir hapishanede tutuklu olan P Diddy’nin davası Mayıs 2025’te görülmeye başlanacak.
Kraliyeti sürekli partilerine çağırdı
Rob Shuter, Diddy ile çalıştığı 2002-2004 yıllarının sanatçı için bir dönüm noktası olduğunu söyledi.
Combs, 1993’te Bad Boy Records adlı plak şirketini kurdu ve Notorious B.I.G ve Usher gibi dönemin en büyük hiphop isimlerini temsil etti.
1998’de kısa sürede kültürel bir efsaneye dönüşen Sean John adlı kıyafet markasını yarattı.
Daha sonra parfüm ve alkol markaları, bir medya şirketi ve onlarca reality şovun altına da imzasını attı.
Shuter, o dönem için “[Diddy] nasıl dikkat çekebileceğini ve New York’un parti kralı olabileceğini çözmeye çalışıyordu” dedi.
Shuter ayırca Combs’un güç takıntısı olduğunu ve hep ünlü kalmak istediğini söyledi.
Diddy’nin basın işlerini yürüten isim, kendi gözleriyle hiçbir cinsel suça şahit olmadığını da ifade etti:
“Gücün getirdiği dengesizliği gördüm. Ancak ortaya atılan korkunç iddialara şahit olmadım.”
Shuter, BBC’ye verdiği demeçte Diddy’nin sürekli kendini ve itibarını düşündüğü için süper bir yıldız olabildiğini söyledi ve “Diddy’nin hobisi Diddy’dir” diye ekledi.
Ayrıca rapçinin İngiliz kraliyet ailesine hayran olduğunu ve Diddy’nin kendisinden defalarca Prens Harry ve William’ı arayarak tüm masraflarını karşılayacağını söylerek partilerine davet etmesini istediğini açıkladı.
Diddy’nin eski basın danışmanı, New York’taki dairesinde prenslerin çerçeveli fotoğraflarının bulunduğunu da ifade etti.
Shuter, Harry ve William’ın tüm davetleri reddettiğini vurguladı.
İddianamelere göre “Beyaz Partilerin” karanlık tarafları vardı
Ünlü rap sanatçısı, Los Angeles’ın Beverly Hills mahallesindeki en pahalı sokakta oturuyordu.
Malikanesi, Hugh Hefner’ın Playboy malikanesine yalnızca birkaç ev uzaktaydı.
BBC’ye konuşan ve ismini vermek istemeyen komşular, Diddy’nin partilerini sıklıkla polise şikayet ettiklerini söyledi.
BBC’nin ulaştığı belgelere göre Diddy’nin malikanesine son yedi yılda 14 defa polis gitti.
Bir komşu, “6-7 yıl boyunca aralıksız parti vardı” dedi ve her saatte Diddy’nin evine girip çıkan ve “nerede olduklarını bilmeyen” kadınlar gördüklerini söyledi.
Komşu, kadınların “kayıp” gibi durduğunu ve “iç çamaşırlarının gözüktüğünü” ifade etti.
“Partilerdeki içkilere uyuşturucu katıldığı” iddiası
Sean Combs, 1998’den 2009’a kadar Beverly Hills’deki malikanesi ve başka yerlerde her yıl “Beyaz Partiler” düzenledi.
New York’un Hamptons bölgesinde başlattığı bu partilere yalnızca beyaz kıyafetlerle katılınabiliyordu.
Partilerde zenginler ve hiphop’ın yükselen kesimleri bir araya geliyordu.
Combs, bu etkinlikleri ırksal ve nesilsel engelleri aşmanın bir yolu olarak tasvir ediyordu.
Ancak Diddy’e karşı açılan davaların iddianamelerine göre yılın en büyük partisi, “kötü” faaliyetlerin yapılmasını sağlayan bir “paravan” görevi görüyordu.
1998’deki ilk Beyaz Parti’ye katıldığını söyleyen bir kişi, geçtiğimiz hafta Diddy’i tecavüz suçlamasıyla mahkemeye verdi.
O dönem 16 yaşında olduğunu söyleyen davacı, parti sayesinde müzik kariyerinin kapılarının aralanabileceğini düşündüğünü belirtti.
Davacı, tuvalete giderken Diddy ile karşılaştığını ve konuşmaya başladıklarını söyledi.
İkili daha sonra baş başa kalabilecekleri bir yere geçti ve Combs, davacıdan soyunmasını istedi.
İddianameye göre Combs, davacıya dokunmak istedi ve bunun “yıldız olma yolunda” bir “geçiş töreni” olduğunu söyledi.
İddiaya göre Diddy ayrıca, istediği herkesi yıldıza dönüştürebileceğini öne sürdü.
Diddy’e açılan iki dava daha bu partileri temel alıyor.
Eski porno filmi yıldızı Adria English, birden fazla Beyaz Parti etkinliğinde çalıştıktan sonra “zamanla seks kaçakçılığına hazırlandığını” söyledi ve partilerdeki içkilerin içine uyuşturucu katıldığını iddia etti.
Başka bir davada ise ismini vermek istemeyen bir davacı, 2006’daki bir partide güvenlik görevlisi olarak çalışırken Combs tarafından tecavüze uğradığını iddia etti.
Combs’a açılan davalarda hem erkekler hem de kadınlar Diddy ya da çevresindekiler tarafından cinsel ilişkiye zorlandıklarını söyledi.
Başka davacılarsa rapçinin ünü ve eğlence sektöründeki gücünden dolayı bu dayatmaları kabul etmek zorunda kaldıklarını öne sürdü.
Bazıları, Combs’un taleplerini karşılamadıkları için kariyerlerinin zarar gördüğünü ve bir takım fırsatların ellerinden alındığını iddia etti.
Combs’un avukatları davaları “bariz reklam yapma çabaları” diyerek reddetti.
Diddy’nin sözcüsü, BBC’nin haberine yanıt olarak partilerdeki suistimal iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Konuyla ilgili açıklamada “Basın ve toplumsal yorumcuların bu kültürel anları alıp olmayan yerlere çekmesi çok üzücü. Katılan ünlüleri ifşa etmek, videoları ve fotoğrafları bağlamından koparmak ve bu etkinlikleri yalan iddialarla bağdaştırmak yanlış” dendi.
Müzik ile tehdit edildiğini söyleyen eski sevgili
2007’den itibaren Diddy ile neredeyse 10 yıl boyunca ayrılıp barıştıkları bir ilişki içinde olan şarkıcı Cassie de sanatçıyı mahkemeye verdi.
Gerçek adı Casandra Ventura olan sanatçı, Diddy’i hayatının her yönünü kontrol etmekle, zorla uyuşturucu kullandırmakla, başka erkeklerle birlikte olmaya zorlamakla, yıllarca şiddet uygulamakla ve ayrılmaları durumunda kendini ve yakınlarını tehdit etmekle suçluyor.
İddianameye göre Cassie, Combs’dan ayrılmak istediğinde ünlü rapçinin plak şirketi şarkıcıya “Sayın Combs’un telefonlarını açmadığı takdirde yeni teklisinin yayınlanmayacağını” söyleyerek Cassie’yi tehdit etti.
Combs’un avukatları bu iddiaları da yalanladı ve rapçinin “yetişkin, çocuk, kadın ya da erkek kimseye yönelik cinsel saldırıda bulunmadığını” savundu.
‘Cesaret bulaşıcıdır’
Savcılar, Combs’u Beyaz Partiler’den ayrı düzenlenen “Çılgın Partiler” sırasında cinsel faaliyetleri kayda almakla da suçladı.
Yetkililere göre bu etkinlikler çok sayıda seks işçisinin dahil olduğu günler süren seks partileriydi.
İddianamede Combs ve ortaklarının otel odaları tuttukları, bu odalara uyuşturcu, kayganlaştırıcı, fazladan nevresim ve ışık teçhizatı getirdikleri ve seks partilerini kayda aldıkları öne sürüldü.
Ayrıca Combs’un bu partilerde “kurbanlara vurduğu, tekme attığı ve cisimler fırlattığı”, bu eylemlerin bazen iyileşmesi haftalar süren yaralanmalara yol açtığı iddia edildi.
Combs’un Los Angeles ve Miami’deki malikanelerine yapılan polis baskınlarında çok sayıda AR-15 tipi taarruz tüfeği, yüksek kapasiteli şarjörler ve binlerce şişe kayganlaştırıcı ve bebek yağı ele geçirildi.
Diddy’nin tutuklanması ve kariyerinin çöküşü, cinsel şiddet mağdurları ve aktivistler için umut ışığı oldu.
2017’de Hollywood’un en önemli isimlerinden Harvey Weinstein’In cinsel saldırıyla suçlanmasının ardından başlayan #MeToo (ben de) hareketi sırasında çok sayıda kadını temsil eden kadın hakları avukatı Gloria Allred, bu olayla birlikte dünyanın müzik sektörüyle “yüzleşmeye” başladığını söyledi.
Allred, Diddy tarafından 2001’de zorla uyuşturucu içirildiğini ve tecavüze uğradığını iddia eden Thalia Graves’i de temsil ediyor.
Graves, Combs tarafından tehdit edildiğini ve “hayatının yok olmasından” endişe ettiği için şikayetçi olmadığını söyledi.
Ancak ünlü avukat, BBC’ye verdiği demeçte Diddy’nin tutuklanmasının sürecin yalnızca başlangıcı olduğunu savundu.
Allred, “Cesaret bulaşıcıdır” dedi.
Christal Hayes bu habere katkıda bulundu.